Son İletiler

Sayfa: 1 ... 3 4 [5] 6 7 ... 10
41
Oyun Odası / Ynt: Üsteki üyeyi nasıl bilirsiniz?
« Son İleti Gönderen: ömrüm senin 21 Ağustos 2016, 02:03:27 Paz »
Aaaa Albaca Tanıdım Bu Nicki.
İyi Ve Dürüst Bir İnsan Bilirim...
42
Oyun Odası / Ynt: İçinden geçeni söyle!
« Son İleti Gönderen: ömrüm senin 21 Ağustos 2016, 02:00:15 Paz »
 Eski Bir Arkadaşa Bakındım ....
43
Özgün Şiirler / Şu garip adama
« Son İleti Gönderen: tugrulahmetpekel 13 Ağustos 2016, 15:58:48 Cts »

Şu garip adama


Sevdamı Allah’a emanet ettim
Kalmaz gözüm arkada
Bana yine hayallerimde yaşamak kaldı
Bir zamanlar bir İzmir’lim vardı
Diye sonu gelmez hikayeler yazmak
Düştü şu garip adama


22.7.2016/Cuma
Tayya Bedri (T.A.P.)
44
Özgün Şiirler / YAŞAMAK İÇİN ÖLELİM
« Son İleti Gönderen: tugrulahmetpekel 13 Ağustos 2016, 15:55:29 Cts »
YAŞAMAK İÇİN ÖLELİM


Akalım, akın akın ey millet
Derya olalım, sel olalım
Rüzgar olalım, yel olalım
Vatanımızı, yurdumuzu
Vatan hainlerine bırakmayalım.

Yumruk olalım tek vücut olalım
Düşmanı yurdumuza uğratmayalım.
Atatürkün evlatları olduğumuzu
Yedi düvele anlatalım.

Yaşamak için ölelim ama
Asla vatanımızı düşmana
Çiğnetmeyelim.

Tuğrul Ahmet Pekel
Temmuz/ 2016
45
Özgün Hikayeler / GEÇMİŞİNİ ARAYAN KIZ BÖLÜM – 8
« Son İleti Gönderen: tugrulahmetpekel 13 Ağustos 2016, 15:42:34 Cts »
GEÇMİŞİNİ ARAYAN KIZ
BÖLÜM – 8


Karşılıklı oturduk, gördüğüm kabusları hiç bir noktasını atlamadan anlattım. Unuttuğum bazı şeyleri ise Onur ağabey hatırlattı.
Orhan bey hiç sesini çıkarmadan beni dinliyordu. Uykudan uyanır gibi gözlerini açtı.
Ressam Orhan_ İlginç bir hikaye. Hikaye dediğime alınmayın. Uykunuzda gördükleriniz gerçekten kabus gibi bir şey. Bu arada size bir kaç sorum da olacak.
Dr. Onur_ Su istermisin Naz?
Naz_ Alsam iyi olacak Onur ağabey.
Dr Onur_ Ha bu konuşmaları teybe kaydediyorum haberiniz olsun.
Ben suyu içerken ikisi kendi aralarında fikir alış verişi yapıyorlardı
Ressam Orhan_ Eğer bana da ağabey diye hitap edersen memnun olurum.
Naz_ Tabi Orhan ağabey. Ne isterseniz sorabilirsiniz bana.
Orhan_ Kabuslarında ışıklarda karşıdan karşıya geçenlerin arasındaki yaşlı adamı bana bir daha anlatırmısın daha detaylı olursa sevinirim.
Naz_ Önemli bir özelliği yoktu. Yalnız!
Orhan_ Yalnız!
Naz_ Sanki bir yere yetişmek ister gibi sağına soluna bakınmadan dikkatsizce ilerrliyor.
Orhan_ Şimdi başını kaldır ileriye bak ne görüyorsun yolun karşı tarafında?
Naz_ Küçük bir alış veriş marketi. Yanında da bir oto galerisi.
Orhan_ Peki bu marketin ve oto galerisinin isimlerini okuyabiliyormusun? İsimleri boş ver. Marketin ve galerinin dış cephesi ne renk boyanmıştı?
Naz_ marketi tam olarak seçemiyorum ama galiba grimsi bir renk. Galeri nin ise, yeşil sarı.
Orhan_ Peki marketin bulunduğu bina kaç katlı?
Naz_ Bu kadar detayı tam hatılamıyorum ama üç dört katlı olabilir.
Orhan_ Galerinin önünde veya içinde markasını hatırladığın araba varmı?
Naz_Evet gayet iyi hatırlıyorum iki tane son model Mercedes ve bir tane Mazda araba vardı.
Orhan _ bu çok iyi aferin kızım zayıfta olsa bir şeyler çıkarabiliriz.
Naz_ Hatta Mazdanın rengi bembeyazdı.
Orhan_ Çok iyi gidiyorsun. Peki karşıdan karşıya geçenleri hatırlıyormusun?
Naz_ İki kadın üçte çocuk. Yalnız burada bene ters gelen bir şey var.
Orhan_Nnedir o?
Naz_ Benim kabuslarımda gördüğüm kırmızı ışık yanıyordu.Kadınlar ve çocuklar bekliyordu, ama yaşlı adam birden ileri atılıyor.
Orhan_ Bak bakalım Onur resim olmuşmu?
Dr. Onur_ Çok güzel çizmişsin. Şimdi elimizde bir şeyler oluştu.


Devamı var.
46
Özgün Hikayeler / GEÇMİŞİNİ ARAYAN KIZ BÖLÜM – 7
« Son İleti Gönderen: tugrulahmetpekel 13 Ağustos 2016, 15:40:50 Cts »
GEÇMİŞİNİ ARAYAN KIZ
BÖLÜM – 7

‘’ Hiç tatil yapmazmısın Onur ağabey. Ne zaman gelsek o masanın arkasında oturuyorsun’’. ‘’Bu benim işim Naz. Sende bu işin bir parçasısın. Nasıl anlatabildim mi?’’
Naz_ Evet hemde çok iyi anlattınız. Onur ağabey. Bugün annemle beraber geldim. Bu anlatacaklarım kabuslarımla ilgili olmayacak. Doğrudan doğruya benimle ilgili.Bunları sana asla anlatamam, burada anneme anlatacağım.
‘’ Onurcuğum, eğer çok özelse ben dışarı çıkayım bekleme salonunda bekler daha daha sonra beni çağırırsın.’’
Onur bey_ Helal olsun Orhancığım kendini bana bile unutturdun. Yaklaş seni Naz’la tanıştırayım. Bu bey Orhan Akkaplan. Şu anda ülkemizin en tanınmış ressamlarından biri. Açtığı sergilerin sayısını kendi bile unutmuştur. Akdenizin kaybolmuş bir kasabasında doğa ile iç içe yaşıyor. Ama hatırımı kırmedı İstanbula geldi. Senin için bizim ekibe katıldı. Sen anlatacaksın Orhan çizecek. Anlaştık mı?
‘’ Yüzüne baktım güven vericiydi. Kanım nasıl Onur ağabeye ısındıysa Orhan beyede ısındı. Bana uzatılan eli güvenle ve inanarak sıktım. Ve Orhan bey zarif adımlarla kapıyı açarak bekleme salonuna çıktı. Dediğim gibi Onur ağabey anneme anlatacağım ama sizde dinleyin.
Evet anne sende biliyorsun ki ne kadar korkmuş ve utanmıştım. İlk adetimi on altı yaşında gördüm. O gün milatım olmuştu. Her an için kadın olmaya hazır bir kız çocuğu idim. Erkek çocuğu değil.Burada karşıma dağlar kadar sorun çıktı. Bir türlü Kabul edemiyordum kız olduğumu. Bütün oyuncaklarım erkek çocuklarının oynadığı cinsten oyuncaklardı. Odamı sen benden iyi bilirsin anne. Her yerde mavi renk hakim. Hani kızlar pembe renkleri severdi. Okuduğum kitapları biliyorsun, Teksas, Tommix, Zagor’u çok severim. Akşamları yatarken hep dua derdim. Niçin biliyormusun Kız çocuğu olarak yatayım erkek çocuğu olarak kalkayım. Ama bunları sende bilmiyorsun anne.Ben aptal değilim Onur ağabey ve bende kişilik sorunu olduğunu gayet iyi biliyorum. Bende bazı araştırmalar yaptım. Onun için vereceğim cevaplar bundan sonra daha bilinçli olacak. Ben kızmıyım erkek mi? Bütün sorun bu.
Dr. Onur_ Bakınız Saliha hanım Naz rüya, veya hayal değil gerçeği yaşıyordu. Ne yalan söyleyeyim son sözleri ile beni bile şaşırttı. Kızınız çok zeki onunla gurur duymalısınız.
Saliha hanım_ Nasıl yani gerçeği yaşıyor? Böyle bir şey olabilir mi?
Dr. Onur_ Evet ama bu konuda bir kaç arkadaşıma daha danışacağım. Naz’la bu güne kadar dört seans yaptık. Bende bazı fikirler oluşmaya başladı. Yani kısaca söylemek gerekirse önümüzde uzun bir süreç var ama daha aydınlık. Artık önümüzü biraz Daha net görebiliyoruz. Öyle değil mi Naz?
Naz_ Evet onur ağabey.
Dr. Onur_ Her şeyden once biz insanların korkularımızla yaşamayı öğrenmiz lazım. Ben Naza bunu aşılamaya çalışıyorum. Benim de korkularım var. Korkularımı yenmek için her zaman kendime dahi telkinde bulunuyorum. Orhan bey Bir ressam sen anlatacaksın oda çizecek. Kabusun geçtiği yeri bulacağız.


Devamı var
47
Özgün Hikayeler / GEÇMİŞİNİ ARAYAN KIZ BÖLÜM – 6
« Son İleti Gönderen: tugrulahmetpekel 13 Ağustos 2016, 15:39:05 Cts »

GEÇMİŞİNİ ARAYAN KIZ BÖLÜM – 6



Naz_ baba kitaplığı karıştırırken bak ne buldum. Annemin ve senin nüfus kağıtlarınız. Her biri ince bir kitap kalınlığında. Tam otuz iki sayfa.
Okan_ Hanım çaylar hazır mı? Hadi sende gel yanımıza.
Saliha_ Anlaşıldı kıza bir şeyler anlatacaksın gine. Acele etmeyin geliyorum işim bitti.
Naz _Baba bir şeyi daha merak ediyorum. Dikkatimi çekti de
Okan_ Neyi merak ediyorsun kızım?
Naz_ Daha evvelden soyadımız Arikan’mış ama şimdi Kışgüzeli Neden değiştirdin soyadımızı?
Okan_ Önce soyadımı neden değiştirdiğime gelmeden evvel sana nüfus kağıtlarını anlatmam lazım. Eskiden nüfus kağıtları otuz iki sayfalık ince bir kitap kalınlığındaydı. Bindokuz yüz yetmiş altıda o günün hükümeti bir karar alarak bir reform niteliğinde olan bu günkü haline getirdi. Bu sefer bindokuz yüz seksen ikide bir yasa daha çıkararak nüfus kağıtlarını iki renk yaptı. Kadınların pembe , erkeklerin mavi renk oldu. Hadi Saliha çaylar nerede kaldı
Saliha_ geldim, geldim ne sabırsızsın bey.
Çaylarımızı içerken bir taraftan da babam anlatmaya devam ediyordu.
‘’ Gelelim ikinci soruna, Eskiden evlerimiz tek katlı ve bahçeli idi. Akşamları bahçede çay keyfi yapardık. O zamanlar daha bıyığı terlememiş yeni yetme biriydim. Ama şimdiki gibi jöle, mole hak getire yoktu. Musluğun başında aynanın karşısında saçlarımızı tükürükle yatırırdık. Yine bir gün okuldan gelmişim, bahçede çardağın altında otururken kapının önünden gülüşerek üç, dört kız geçiyordu. İçlerinden biri dikkatimi çekti. O anda aklımdan kalbime bir damla düştü. O damla büyüdü, büyüdü bütün kalbimi kapladı. O damlanın üzerinde ne yazıyordu biliyormusun kızım?
Naz_ Ne yazıyordu baba?
Okan, Yaşadığımız bu dünyadan kopuk dalgın bir şekilde cevap Verdi.’’ Ya kulum o baktığın kız senin nasibin. Elinden kaçırma.’’
Naz_ Hakikaten yazıyormuydu baba?
Okan_ Yok kızım haşa olur mu öyle şey. Ama benim yüreğim öyle hissetti. Takıldım peşlerine o güzeller güzeli kızın oturduğu evi öğrendim. Artık her fırsatta onun oturduğu mahalleye gidiyor ve oralarda dolaşıp kendime arkadaşlar edinmeye çalışıyordum. Amacım onların gurubuna karışabilmek ve o kıza yaklaşabilmek.
Naz_ Annem duymasın baba canına okur
Okan_ Duysun kızım duysun. Sen zaten o kıza şimdi anne diyorsun.
Naz_ Of çok kötüsün baba.
Okan_ Hanım şu çayları tazele bakalım dilim damağım kurudu kızına dert anlatmaktan. Evett şimdi sıra neden soyadımızı değiştirdiğime. Annenle bin dokuz yüz yetmiş altı yılında martın yirmi ikisinde evlendik. Yani annen tam anlamıyla bir kış gelini. En kısa zamanda bir bebek istiyorduk Ama bütün çabamıza rağmen çocuğumuz olmuyordu. Ben suçu annenin üzerine atıyordum. En sonunda doktora gitmeye karar verdik. Ne oldu biliyormusun? Problem bende çıktı. Uzun bir sure tedavi gördüm. Bin dokuz yüz seksen iki yılının yirmi beş Martında Allah bize seni nasip etti. Kışın çok sert geçtiği zamanlar Ekmeği bile bakkallar dağıtırdı. Şimdiki gibi koca, koca marketler yoktu. O sene daha evvel anlattığım gibi nüfus kağıtları yeniden değişti kadınların ki pembe erkeklerin ki Mavi oldu. Ben de senin nüfus kağıdını çıkartırken soyadımızıda değiştirdinm. Annen nasıl ki kış gelini olduysa sende kış bebeği olmuştun yavrum. Ve ben iki güzeliminde güzelliğini soyadımızı değiştirerek tescilledim.
Naz_ Canım babacığım sen bir tanesin.
Okan_ Saat bayağı ilerlemiş, senin psikologla randevun var mı kızım?
Naz_ Yarın yok baba öbür gün var.
Okan_Saliha sen bu gecede kızımı yalnız bırakma beraber yatın. Bayağı geç oldu bende yatalım.
Saliha_ Hadi Naz bu gece babanın sözünü dinleyip yatalım.
Naz_ Bu gece annemi senden çalıyorum babacığım hadi iyi geceler.
Okan_ İyi geceler kızlar.

Devamı var
48
Özgün Hikayeler / GEÇMİŞİNİ ARAYAN KIZ BÖLÜM – 5
« Son İleti Gönderen: tugrulahmetpekel 12 Ağustos 2016, 17:52:26 Cum »
GEÇMİŞİNİ ARAYAN KIZ
BÖLÜM – 5


Günler çarçabuk geçti, üçümüz annem babam ve ben Perşembe günü öğleden sonra psikolog Onur beyin muayenehanesinin yolunu tuttuk. Saat tam ikide bizi odasına Kabul etti.
Onur bey_ Tam zamanında geldiniz. Saliha hanım ve siz salona geçin. Ben Naz kızımla baş başa konuşacağım.
Anne ve babayı dışarı çıkardıktan sonra, kapıyı kapattımn nihayet hastamla baş başa kalmıştım.
Dr.Onur_ Evet kızım şimdi baş başa kaldık. Bir şeyi çok merak ediyorum. Bizim zamanımızda, yani çocukluğumuzda hepimizin bir çok arkadaşlarımız vardı. Ama her zaman içlerinden biri daima sırdaşımız olurdu, senin böyle bir arkadaşın var mı?
Naz_ Evet efendim var.
Dr.Onur__ Öyleyse beni burada yok say. Daha doğrusu o arkadaşın buradaymış gibi hiç bir detayı atlamadan ona anlat.
Naz_ Ben böyle düşünmemiştim efendim.
Dr.Onur__ Böylesi daha iyi değil mi? Doğrusu merak ettim nasıl birini karşında bulacağını sanıyordun?
Naz_ Nasıl diyeyim. Ama kızmak yok.
Dr.Onur__ Karşında hiç sana kızacak bir adama benziyormuyum?
Naz__ hayır benzemiyorsunuz. Ama ben sizi asık yüzlü suratından düşen bin parça olan bir doktorla karşılaşacağımı sanıyordum.
Dr. Onur__ Ama düşündüğünüz gibi olmadığını gördün.
Naz__ Evet doktor amca arkadaşım.
Dr.Onur_ Bak bu çok güzel oldu.
Naz_Yaptığımız bu konuşma üzerimdeki bütün stress ve tedirginliği alıp gitmişti. Anlattım. Hiç bir kelimesini atlamadan, Ter içinde kalmıştım. Avuçlarımı sıkmaktan ellerim mosmor olmuştu. Hatta bir ara anlatırken ağladığımı dahi fark ettim. Yaşadığım kabusun bazı yerlerini tekrar tekrar anlattırdı. En sonunda
Dr.Onur_ Tamam kızım sen yoruldun ama seni dinlerken bende yoruldum. Bu günlük bu kadar yeter. Şimdi esas konuya gelelim. Benimle bu sorunları beraberce çözmeye var mısın? Yani kısacası bana bu konuda güvenebilecekmisin?
Naz_ Evet efendim bütün kalbimle.
Dr.Onur_O zaman yeniden tanışalım.
Tokalaşmak için elimi uzattım
Dr.Onur_ Ben doktor Onur. Sizi tanıdığıma çok memnun oldum hanımefendi.
Naz_ Bende Naz Kışgüzeli sizi tanıdığım için çok mutluyum efendim.

Devamı var

[/pre][/size]
49
Özgün Hikayeler / GEÇMİŞİNİ ARAYAN KIZ BÖLÜM – 4
« Son İleti Gönderen: tugrulahmetpekel 12 Ağustos 2016, 17:49:56 Cum »
GEÇMİŞİNİ ARAYAN KIZ
BÖLÜM – 4


Okan’ın gece vardiyasında olduğu bir gece yarısı Saliha hanım Naz’ın cığlığı ile uyandı.Hemen kızının odasına koştu.Naz yatakta iki büklüm olmuş acı içinde kıvranıyor ve başım, başım diye çırpınıyordu . Kızını hemen kucakladı sarıldı öptü ve uyandırdı. Naz korku dolu gözlarle annesine bakmaya başladı.
Saliha_ Ne oldu kızım kabus mu gördün?
Naz_ Başım, başım çok kötü kanıyor anne.Bana bir araba çarptı.
Saliha_ Evdesin kızım bak yatağında yatıyorsun hiç bir şeyciğin yok. Aç gözünü yumma. Biliyorsun baban bu gece nöbetçi. Yana kay beraber yatalım.
Sabah uyandığında Naz’da geceden hiç bir iz kalmamıştı. Kahvaltısını şen şakrak yaptı ve okula yolcu ettim. Ama gece kızımın kuş gibi çırpınışı aklıma getirdikçe. Okanın’ın gelmesini sabırsızlıkla beklemeye başladım.
Akşam odamıza çekildiğimizde Okan’a konuyu açtım. Çok şaşırdı haliylede çok üzüldü.
Okan_ Hemen acele etmeyelim Saliha belki de geçici bir durumdur. Ama illaki doktor diyorsan, bu gecede geçsin yarın Sinan’la görüşeyim.Sanırım iyi bir psikoloğa ihtiyacımız olacak.
Saliha_ Tamam hayatım dediğin gibi olsun.
Sabaha karşı Naz’ın çığlıkları ile bir daha uyandık. Hemen ikimiz birden Naz’ın odasına girdiğimizde Kızımın tostoparlak olmuş bir vaziyette başını tutarak ağladığını gördük . O sırada gözüm duvardki saate takıldı. Saat sabahın sıfır dört otuz iki’sini gösteriyordu. O an için pek bir şey ifade etmemişti bana ama daha sonraları düşündükçe bu kadar büyük bir tesadüf olamıyacağına inanmaya başladım. Naz’ın dünyaya geldiği saaatı gösteriyordu. Bu kadar büyük bir tesadüf olamazdı. Daha da kötüsü bu tür tesadüflerle karşılaşıp Karşılaşmayaşmayacağımızı bilemezdik.
Nihayet Sinan’ın arkadaşı Psikolog Onur beyi ziyarete gittik.
Psikolog Onur bey Okan’la Semihaya yer gösterdikten sonra kendisi de yerine oturdu. Dirseklerini Masaya dayayıp ellerini birleştirdi ve bir kaç saniye düşündükten sonra Okana dönerek ‘’ Sinan benim çok uzun yıllar tanıdığım arkadaşım. Eğer onun ısrarı olmasaydı kızınızla görüşmem mümkün olamazdı. Bu günlerde o kadar çok yoğunum ki tahmin edemezsiniz.’’
Saliha_ Kızımı dinleyecekmisiniz ?
Onur bey_ Evet Sinan’a hayır demem mümkün değil. Şimdi anlatın bakalım tam olarak kızınızın şikayeti nedir?
Okan biz buna kızımın şikayeti damesek daha iyi olur. Bu kızımın içinden gelen bir sıkıntısı.
Saliha, başından sonuna kadar hiç bir şeyi atlamadan anlattı.
Onur bey_ İlginç bu güne kadar bir çok hastam oldu ama böylesiyle ilk defa karşılaşıyorum. Kızınızı görmek için şimdiden sabırrsızlanmaya başladım. Sizce Perşembe günü saat ikide görüşmemiz uygunmudur?
Okan Salihaya baktı, Saliha başıyla olur işareti verince ‘’Bizim için uygundur dedi
Onur_ Tamam, o zaman anlaştık size hastamızla beraber Perşembe günü muayehaneme bekliyorum.

Devamı var.
50
Özgün Hikayeler / GEÇMİŞİNİ ARAYAN KIZ BÖLÜM – 3
« Son İleti Gönderen: tugrulahmetpekel 12 Ağustos 2016, 17:45:31 Cum »

GEÇMİŞİNİ ARAYAN KIZ BÖLÜM – 3



Birden her taraf bembeyaz kesildi. Muhittin bey büyük bir ferahlık duyarak, yatağında doğruldu, şöyle bir sağını solunu yokladı. Vücudunda ne acı kalmıştı, ne de kırık, ayaklarını karyoladan yere sarkıttı. Hayat arkadaşı yine kendini düşünmüş ve karyolanın ayak ucunu bir çift terlik koymuştu. Terlikleri ayağına geçirdi ayağa kalktı. Yalnız akıl erdiremediği bir şey vardı. Yanı başında sandalyede oturan oğlu niye öyle sessiz, sessiz ağlıyordu. Neyse diye düşündü ve o bembeyaz ışığın içinde kendisini bekleyen meleğe elini uzattı.Yanyana yürümeye
başladılar.Arkasını dönüp geriye baktığında göz kamaştıran ışıktan başka bir şey göremedi. Mutluluktan içi içine sığmıyordu. Saat sıfır dört otuz ikiyi gösteriyordu.
Naz bebek organlarının gelişip sağlıklı bir bebek olabilmesi için iki ay daha yoğun bakımda kaldı. Taburcu oldukları gün Hastaneden babasının kucağında çıktı. Her taraf bembeyazdı ve lapa lapa kar yağıyordu. Muhittin bey ise buz gibi bir kış günü ailesinin göz yaşları arasında toprağa gömüldü. Naz bebek için ise yaşamın asıl zorlukları şimdi başlıyordu.
Naz çocukluğunda hiç bebeklerle oynamadı. Bütün oyuncakları otomobiller, kamyonlar, uçaklar ve futbol topundan ibaretti. Babası gibi sıkı bir Fenerbahçeli olmuştu. Babası kendisine altıncı yaş günün de hediye olarak Fenerbahçe şortu ve forması almıştı. Bu şort ve formayı hayatı boyunca sakladı. İlkokula başladıktan sonra dertler de çoğaldı. Gerek mahallede osun gerek okulda olsun kızların arasına karışmıyor, oğlan çocukları ile oynamayı tercih ediyordu. Bu durum öğretmenlerin de dikkatini çekti. Sınıf öğretmeni bir kaç defa anne ve babası ile görüşmeler yapmasına rağmen elinden hiç bir şey gelmiyordu.
İşin daha ilginç yanı Naz ders çalışmasınıda hiç sevmemesine rağmen son sınıftan en başarılı ikinci öğrenci olarak mezun oldu. Hayatını alt üst edecek rüyaları ilkokuldan mezun olduğu sene görmeye başladı. Kabus adeta bir karabasan gibi üzerine çökmüştü.


11.05.2016/Cumartesi
Devamı var
Sayfa: 1 ... 3 4 [5] 6 7 ... 10