Bu süreç kelimelere dökülemeyecek kadar keyifli de olsa her bebek farklı konularda anne-babalarını zorlar. Bazen de çevrenizdeki kişiler, bazı konularda doğru yapıp yapmadığınızla alakalı kafanızı karıştırabilirler. Biz de bunlardan 15’ini bir araya getirdik ve sorularımızı Acıbadem Fulya Hastanesi’nden Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Demet Matben’e yönelttik. Bu soruların elbette sonu yok. Tüm bunların dışında sizin de kafanıza takılan konular varsa bize her zaman yazabilirsiniz.
Bebekler doğar doğmaz ağlarlar. Bu ilk nefes alış ve ağlama ile anne karnında amniotik su ile dolu akciğerleri hava ile dolar. Bebeğin ağlaması, ilk doğduğunda bunun için önemlidir. Onun dışında ağlamanın ciğerleri genişletmesinde etkisi yoktur.
Bebeklerin en güvenli yatış pozisyonu yan yatmadır. Sırtüstü yatması kusması olursa akciğere kaçma riski, yüzüstü ise ani bebek ölümüne neden olduğu için pek önerilmez.
Yenidoğan döneminde temel güven duygusu gelişmesi ve bebeği sakinleştirmek için kucağınıza almanızda hiç sakınca yoktur. Ara sıra bebeğinizi kucağınıza almanız onunla güven ve sıcaklığa dayalı ilişki geliştirmenizi sağlar. Fakat aşırı korumacılık ve sürekli kucakta bakım, çocuğun ve ebeveynin ruh sağlığı ve ilişkisinde olumsuz sonuçlar yaratabilir. Arada bir onu yatırarak ve 6 ay sonrası oturtarak da eğlenceli vakit geçirebilirsiniz.
Bebeklerin 60 dakikada bir derin ve hafif uyku olmak üzere uyku ritimleri vardır. Hafif uyku döneminde uyanmaya eğilimli olurlar. Bebek hangi yöntemle uykuya geçiriliyorsa (emzirme, sallama, kucakta uyutulma vb) her hafif uyku döneminde yani saat başı bunu ister. O nedenle bebeklerin kendi kendine uykuya geçmesini aracısız sağlarsak, yavaş uyku döneminde yine kendiliğinden derin uykuya geçebilecektir. Bebeğinizi 3. aydan itibaren aracı olmadan, uyur uyanıkken yatağına koyun ve kendiliğinden uykuya geçmesini sağlayın.
Yeni doğan bebekler gözlerini odaklayamazlar, karanlık ve ışığı fark ederler 19-20 santimden sizi görebilirler ama odaklanma yaklaşık 2. ayda olur. Bu döneme kadar gözlerde kayma ve fixe edememe normaldir. 2. ayı dolan bebekleri ışık veya obje göstererek odaklanıp izlemesi var mı kontrol edebilirsiniz.
Yeni doğan bebek huzurlu, güvenli ve rahat bir ortamda ise karnı tok, altı temiz ve sağlık problemi yoksa uyumak için sallanmaya veya uyutulmaya ihtiyacı olmayacaktır. Bebeğinizin yatağında kendi kendine uykuya geçmesini sağlayabilirsiniz. Sallama gibi yöntemleri önermiyoruz.
Burun tıkanıklığı; yenidoğan döneminde burun kıkırdağının yumuşak olması, ortam kuruluğu, enfeksiyon, koanal atrezi denilen doğuştan burun arka deliklerinin açık olmaması gibi nedenlerden dolayı olabilir. Koanal atrezi zaten doğumdan hemen sonra çocuk doktoru tarafından kontrol edilir. Diğer nedenlere bağlı tıkanıklıklar ortam nemini sağlayarak ve serum fizyolojik ile burnu nemlendirerek ortadan kaldırılır. 2 yaşına kadar adenoid (geniz eti) büyük bile olsa bu yöntemler uygulanmak suretiyle beklenilir. Genelde kıkırdak sertleşince ve yüz de büyüdükçe 1 yaşına doğru bu sorun ortadan kalkar. Koanal atrezi için bir K.B.B uzmanı ile tedavi uygulanır.
Düşük doğum ağırlıklı doğumun nedenleri sadece sizin beslenmeniz değildir. Annedeki enfeksiyon, alkol, sigara kullanımı, stres, annede şeker, tansiyon veya tiroit hastalığı olması, yine bebekten veya plasentadan kaynaklanan nedenler düşük doğum ağırlığına neden olurlar. Doğduktan sonra bu bebekler sağlık açısından sorunları yoksa kendi kilo ve büyüme eğrilerine göre izlenirler. Bazen aynı yaş grubunda normal doğum ağırlıklı bebekleri 2 yaşına kadar yakalayabilirler veya kendi büyüme eğrilerinde kalıp yakalayamazlar. Sağlık açısından sorun yok ve sağlıklı besleniyorlarsa endişe edilecek bir durum yoktur.
Uyku, bebekler için beslenme kadar önemlidir, Uyku periyotları hastalık, diş çıkarma, seyahat, aşırı yorgunluk veya aşırı uyarılma, ortam değiştirme, misafir gelmesi ile bile değişebilir. Bebekler eğer bu nedenler varsa uyku ritimlerinde kayma yaşayabilir. Her bebek günde ortalama yaşına uygun uyuması gereken saat kadar uyuyordur (az evvel bahsi geçen sorunlar yoksa). O zaman uyku saatlerinde kayma veya sizin istediğiniz saatte uyumama söz konusu olabilir. Öğle uykusu 3-4 saate uzamışsa gece uykusu geç kalacak, dolayısıyla gündüz geç uyanacak ve ritmi bozulacaktır. Aynı saatlerde, aynı ortam ve şartlarda, aynı sürede uyumasını sağlayın. Bebekler rutinleri bozulsun istemezler.
Soğuk havalarda evin ısısı iyi ise her gün bile banyo yaptırılabilir. Kış günlerinde 2 günde, maksimum 3 günde bir banyo yaptırabilirsiniz.
3 aydan itibaren bebekleri uyku düzenine sokabilirsiniz. Bebeği herhangi bir aracı kullanmadan (anne memesi, emzik, biberon,sallanma vb) yatağında kendi kendine uykuya geçirmeyi sağlamaya çalışın. Uyumak üzereyken yatağına koyun. Aynı saatlerde, ortamı loşlaştırıp10 dakikalık uyku ritüeli sağlayın (müzik, ninni, dokunma, konuşma vb) sağlayabilirsiniz. Öğlen uykularını 1.5-2 saatle kısıtlayıp akşam daha erken yatmasını ve sabah daha erken güne başlamasını, uyku saatlerini kaydırarak yavaş yavaş sağlayabilirsiniz.
Bebek ek besinlere yavaş yavaş, azar azar ve tek tek başlamalıdır. Eğer bir ek gıdayı reddediyorsa zorlamadan ve bebeğe saygı duyarak, diğer ek gıdalar denenmelidir.10-15 gün sonra reddettiği ek gıda tekrar denenmelidir. Bebeğin reddettiği gıdayı alacağı bir zaman vardır ve belki şu an bu gıdaya hazır değildir. Zorlamayın, ancak bir süre sonra tekrar teklif edin. Ek gıdalara geçiş 1.5-2 aylık bir süreçtir. Bebeğinizi beslenmesinin arkasından emzirebilirsiniz. Böylece hem beslenmesini tamamlamış hem de onu ödüllendirmiş olursunuz.
Kabızlık 2 ay civarı fonksiyonel (Otonom sinir sisteminin yetersiz çalışması sonucu bağırsak hareketlerinin güçsüz olması ve buna bağlı olarak dışkının geçişinin yavaşlaması) olabildiği gibi demir damlasına veya beslenme problemlerine de bağlı olabilir. 2 günde bir, hatta sıkıntısı varsa her gün bile gliserin uygulayabilirsiniz. Sakıncası yoktur. Kabızlık ona sıkıntı vermiyorsa 2-3 günde bir gliserin verilebilir.
Evet, bebeklere tv izletmeyi önermiyoruz. Günde maximum 1-2 saat ile sınırlandırıyoruz, çünkü çocuğun konuşmasından sosyalleşmesini engellemeye kadar geniş yelpazede olumsuz etkisi var. Çocuk televizyon ile ilgilenmediği gibi oyuncak, arkadaş veya ebeveynleri ile de ilgilenmiyor, bir şeye kısa zamanlı da olsa odaklanmıyorsa doktorunuz ile görüşmenizde fayda var. Ancak bu sadece televizyon ile sınırlı ise sorun yoktur.
Süt ve süt ürünleri mutlaka pastörize olmalıdır. Açık sütleri istediğiniz kadar kaynatın, bu işlem bazı mikropları ortadan kaldıramaya yetmez. Tüberküloz, tifo ve burusella bunlardandır. Yaşa bağlı olmadan hiçbir şekilde pastörize olmayan ürün kullanmayı önermiyoruz.
Kaynak:caferuj