Ellerime baktım
Hala yumuşak ve kar beyazı.
Ne değişmişti?
Annem derdi ellerime dokunup; 'yumuşak bir kalp, her sabah beyaz yağmurlarda yıkanan bir masumluk…'
Söylesene annem ne değişti.
Sen diyordun yüreği güzel olanlar mutlu yaşarlar diye.
Yoksa kötü müydüm ben annem.
Mutlu değilim be annem.
Her gece yıldızları yorgan gibi üstüme örtüp gecenin soğuk sularında boğuluyorum. Haberin var mı annem? Alfabemi değiştirdim ben bütün tapularımı yıkıp. Artık sesli, gökyüzünü delen kelimelerim yok benim. Anlamsız, nedensiz, öksüz kendi kendilerine küsmüş harflerim var…
Duydun mu annem beni? Notasız, umutsuz müzikler dinliyorum. Ruhum rahatsız olmuş dünyanın satılık müziklerinden, yasakladı notalı ve umutlu müzikleri…
Annem yüreğim yanıyor.
Mevsimlerimi yakıyorum her gece ruhumun ağlayışına. Ne kış var hayatımda ne yaz…
Öyle soluk, öyle boğuk…
Gülüşlerimi anlamlı cümlelerimle yolcu ettim. Sevinçlerim arkalarından ağıt yaktılar. Ağlama ne olur anne yakma canımı. Gözyaşlarımı yalnızlığıma bağışladım ağlayamam da seninle.
Annem bir avuç sevgiye ihtiyacım var
Yarım kalmış öykülerden geldim
Kapısı kapalı masallarda yaşadım
Bu gece ellerini saçlarımda gezdirir misin?
Bu gece kollarında uyuyabilir miyim?
Anne bu gece yüreğine sığınabilir miyim?...
alıntıdır